Şikayet Perhizi - 5 Adımda Şikayetçi Zihni Arındırma

Şikayet Perhizi - 5 Adımda Şikayetçi Zihni Arındırma

Size bir önerim var: Bir hafta boyunca, şikayet etmeden kendinizle ve etrafınızla iletişim kurmayı deneyin... Bunu neden önerdiğime dair mutlaka zihninizde bir şeyler oluşmuştur, ben de bu fikirlerinizi destekleyeceğini düşündüğüm gerekçeleri yazının sonuna bıraktım… Önce uygulamaya geçelim. Kim sürekli şikayet eden ve/veya edilen olmak ister ki? Önce eyleme geçelim ve içten gelen çabayla oluşan olumlu değişime, dönüşüme inanalım.   Adım Adım Şikayet Perhizi Uygulaması

ADIM 1

Kendini ve etrafını fark et. Bunun için basit bir öneri: Konumuz, ne olursa olsun, “Açık, yargısız, nazik, şefkatli farkındalık” ile ilişkileniyor. Çünkü bu kavramlar insanlığın yeni bulduğu davranış, duygu, düşünüş tarifleri değil. Bunlar varoluşumuzun birer parçası aslında… Her zaman hayatımızda olan, olmasını dilediğimiz davranış biçimleri… Ve farkındalık için de öncelikle “Kendini bilmek” diyebiliriz ki bu da Antik Yunan’dan beri filozofların insanlığa önerisi değil midir? Ama yine de belki bu kavramları ilk kez yan yana görüyorsunuz; belki çok aşinasınız, hayatınıza dahil etme çalışmaları yapıyorsunuz; belki de o kadar sık karşınıza çıktı ki anlamlarını yitirdiler. Şimdi gelin, bakış açımızı tazeleyerek bu kavramlara bakalım ve “şikayet perhizimizde” bize nasıl destek olabileceklerini inceleyelim: Mindfulness’ın temelini oluşturan “Açık, yargısız, nazik, şefkatli farkındalık”; sosyal hayatımızda, kendimizle kurduğumuz ilişkiler bağlamında zaten bildiğimiz tutumlar dedik… Mindfulness da bu yaklaşımı hayatımızın, davranışlarımızın birer parçası olabilecek şekilde sistematize ediyor. Mindfulness Koçu Çağla Güngör’ün yazısından alıntıyla şu tarifi verebiliriz:

“Mindfulness, içinde bulunduğumuz anı, açık farkındalıkla, yargılamadan ve şefkatle deneyimlemektir. Bir deneyimleme biçiminin Mindfulness olabilmesi için, bu üç ögenin yani ‘açık farkındalık, yargısızlık ve şefkatli yaklaşımın’ benimsenmesi gerekir. Şefkatsiz bir farkındalık ve yargısızlık olmayacağı gibi, yargısız bir tutum ve farkındalık barındırmayan şefkatli tutum da eksiktir. Üç özellik birbirini tamamlar, iç içe geçer, bütünler zenginleştirir ve yeni bir ‘deneyimleme’ biçimi oluşturur.”

 
Okuma Önerisi: Mindfulness üzerine iki yazıdan oluşan detaylı ve son derece yararlı bir rehber için okuma önerilerime göz atabilirsiniz… Mindfulness 101 / Bölüm1 Mindfulness 101 / Bölüm2
  Bu güzel ve net tanımın üzerine şimdi uygulama kısmına geçelim: Bir haftalık şikayet perhizi öncesi, yine bir hafta boyunca nefes farkındalığı meditasyonunu her gün aralıksız yapın ve şikayet perhiziniz sürerken de bu meditasyonu uygulamaya devam edin. Sizin için buraya bir kayıt bıraktık; tıklayıp yönlendirmeli nefes farkındalığı meditasyonunuza başlayabilirsiniz. Bu, basit bir farkındalık egzersizidir ve sizi hazırlar. Şikayet perhizinizi bir haftanın sonunda uzatmak ise size bağlı. Bitirseniz de devam etseniz de bir şeylerin eskisi gibi olmadığını, artık o farkındalık çarkının dönmeye başladığını göreceksiniz. Ve nefes farkındalığı meditasyonlarınıza da devam etmenizi öneririm.  
Uygulama Önerisi: Nefes Farkındalığı Meditasyonu

ADIM 2

Şikayet ne anlama geliyor, şimdi de bunun bir tespitini yapalım. Mesela “Çok işim var” demek bir şikayet olmamakla birlikte “Çok işim var, işlerim hiç bitmiyor.” bir şikayettir ya da “Yoga matında sürekli ellerim kayıyor” bir şikayet olmakla birlikte “Yoga matında sürekli ellerim kayıyor o nedenle kişisel pratiklerimde bunu çözmeye yoğunlaşıyorum ve yeni bir yoga matı almayı düşünüyorum.” sorunu görüp edip çözüme odaklanmaktır.  
İnceleme Önerisi: 
  Farkındalık çalışmalarımız işte bize bu ayrımı görmemizi sağlayacaktır. Ve bu cümle ile gelen duyguyu görmemizi… Duygular zaman zaman cümlelerin arkasına saklanır ve bize gün boyu çeşitli yollarla kendilerini gösterirler. Duyguların bizi savurmasına izin vermemek, önce kaynağını fark ederek, sonra da eyleme geçip o duyguya neden olan durum üzerinde çalışarak çözülebilir. Bu, biriyle yapacağımız kritik bir konuşma da olabilir, tamamlamamız gereken bir iş de… O nedenle farkında olmak ve yapacaklarımızı ertelememek bize iyi hissettirir, iyi hissetmek de şikayetleri azaltır…  
Dinleme Önerisi: Siz de Erteleyenlerden misiniz?
  Şimdi gelin bir de şikayetlerimizin konularına bakalım. En çok hangi konularda şikayet ediyorsunuz, bunu fark edin. Dilerseniz not alın, yazmak çok etkili bir aynadır. Bazen kaleminizden dökülenlere inanamazsınız… Bu tespiti yapmak şikayet ettiğiniz anları daha kolay fark etmenizi sağlayacaktır.

ADIM 3

Şimdi farkındalığımızı kendimiz dahil etrafımıza da yaymaya başlayalım. Etrafımızda sürekli şikayet eden insanları fark edelim. Ama burada dikkat etmemiz gereken hassas bir konu var. Kendimizle ilgili geliştirdiğimiz farkındalığın şehvetine kapılıp şikayet eden insanları yargılamayalım. Şikayet etmek öyle sinsi bir şey ki hepimizin günlük yaşamında… Biz bu konuda çabalarken etrafımızdakilerin henüz çabalamıyor olmaları bizi anlayışsız hale getirmemeli. Yapabileceğimiz şeylerden biri, sürekli şikayet eden kişinin şikayetlerine ortak olmamak ve ateşi körüklemek yerine olumlu cümleler ile ona yanıt verip destek olmak. Hatta bir süre sonra nazikçe yaptığınız çalışmadan ve size yararlarından söz edip paylaşımda bulunabilirsiniz. Umutsuz vakalar varsa da size önerim; şikayeti beslememek, şikayetin nesnesi siz iseniz anlamaya çalışmak ve karşı tarafın talepleri haklıysa mutlaka kişisel alanınızı koruyarak uzlaşmak, karşılayamıyorsanız dürüstçe o ilişkinizin formunu yeniden yapılandırmak ya da o ilişkinin tamamlandığını kabul etmektir.

ADIM 4

Sizi şikayet etmeye yönelten durumları, kişileri, şikayet ederken kurduğunuz cümleleri, etrafınızda şikayet eden kişileri fark ettikten sonra yapacağınız şey; tutum değiştirmek, kurduğunuz cümleleri baştan kurmak olmalı. Neyden şikayet ediyorsanız her gün bunu yinelemek yerine değiştirmek için bir şeyler yapın.   “Bu trafik beni deli ediyor, çok sıkılıyorum” haklı bir şikayet ama her gün buna maruz kalıyorsanız ve evet trafik gibi, değiştirmenizin imkansız olduğu bir durum ise bunun içine yerleşmeniz ve kendi çözümünüzü bulmanız gerekiyor. Arabanızla yolculuk yapıyorsanız daha erken çıkmak gibi, bu mümkün değilse kendinize podcast serileri bulup yol boyunca bunları dinleyerek verimli zaman geçirmek, arabayı siz kullanmıyorsanız kitap okumak gibi…  
Dinleme Önerisi:
https://soundcloud.com/user-905307544-489138783/sikayet-eden-misiniz-edilen-misiniz  

ADIM 5

Şimdi sıra kurduğumuz cümlelerin yapısıyla oynamakta… Mesela “Çok trafik var, trafikte sıkışıp kalmaktan hiç hoşlanmıyorum ama trafikte beklerken dinlediğim podcast’lerden bir sürü yeni şey öğrenebiliyorum. Bunun için başka boş zaman bulmam mümkün olmuyor zaten”. Formül şu: Şikayet Cümlesi + Ama bağlacı + Olumlu Cümle = Şikayet Perhizi Bir diğer ek formül de şu; “Çamaşırları yıkamak zorundayım” demek yerine “Çamaşırları yıkamam gerekiyor” deyin. “Zorunluluk” kelimesini bir kenara bırakın ve “Gereklilik” kelimesini kullanın. Peki ne işimize yarayacak bunlar? Retoriğimizi değiştirdikçe bakış açımızın da değiştiğini göreceğiz. Yani şöyle düşünün, düzenli odaklanma çalışmaları yapmak bir süre sonra sinir sistemini regüle eder ve zihnin işleyişini değiştirir. Bunlardan biri de size perhiziniz için uygulamanızı önerdiğim nefes farkındalığı meditasyonudur. Siz bu uygulamayı yaptıkça dikkatiniz keskinleşir, tutumunuz sakinleşir, açık, yargısız bir zihin haline ulaşmaya başlarsınız. İşte kurduğumuz cümleler de sinir sistemimizi etkiler, dolayısıyla beynimizi… Bizler savaş-kaç moduna çok çabuk geçen varlıklarız. Yani otonom sinir sistemimizin bileşenlerinden sempatik sinir sistemimiz hızla devreye girebiliyor. Şikayet etmek de bizi bu moda çabucak taşıyan bir etken. Kurduğumuz cümleleri değiştirmeye başlarsak tersten bir etki ile zihin yapımızı ve buradan da duygu dünyamızı etkileyebiliriz. Zihnimizden geçen ve bizi kısa bir süre sonra şikayete taşıyacak olan ihtiyaçlarımıza, taleplerimize yakından bakabilmeliyiz. Bu bakış bize zaman kazandırır ve aniden şikayet cümleleri savurmak yerine “Neden bu şekilde hissediyorum?” diye kendimizi incelerken pek çok şey keşfedebiliriz. Gerçekten de aleyhimize bir durum varsa ortada, şikayet etmek yerine durumu değiştirmek üzere eyleme geçebiliriz. Tüm bunların kolay olmadığını kendimden de biliyorum ama küçük alıştırmalarla ve çalışmalarla tavrımızı ve tutumumuzu dönüştürebiliriz. Açık, yargısız, şefkatli, nazik farkındalıkla…  

Nilüfer Eyiişleyen

yogabiz.pro

Bloga dön