Kişiliğiniz, Hayatınızı Kolaylaştırıyor mu?

Kişiliğiniz, Hayatınızı Kolaylaştırıyor mu?

Hayatınız nelerden oluşuyor? Günlük programınız, işiniz, aileniz, dostlarınız, hedefleriniz, hayalleriniz, arzularınız, sorumluluklarınız, planlarınız, vs. Hayat dediğimiz bu çok katmanlı yolculuğa, kişiliğimiz ile katılıyoruz. “Kişilik”, kelimesinin sözlük anlamı “Kişinin kendine göre bir ayrılığı, belirgin bir özelliği olması durumu. Kişinin özyapısına uygun kendine özgülüklerinin tümü” demek. Kişilik özellikleriniz her neyse, bize özgü olduğunu kabul ederiz. “E ben de böyleyim, kişiliğim bu” cümlesini ya kullanmışızdır ya da duymuşuzdur. Hayat içinde kişilik özelliklerimiz bizi bazen gururlandırır, bazen zora sokar, her ne olursa olsun pek çoğumuz bu özelliklerimizi değiştiremeyeceğimizi düşünür. Sonuçları, bize yaşattıkları ne olursa olsun endişeli, kararsız, evhamlı, ürkek, alıngan vs. gibi kişilik özelliklerimizi değişmezmiş gibi gelir bize.
Ürün İncelemesi: Kendimizle tanışmanın yolu; yoga

Peki kişilik özelliklerimizle aramızda gerçekten bir Katolik evliliği var mı?

Özellikle hayatımızı gözle görülür bir biçimde zorlaştıran, istediğimiz hayatı yaşamamızı engelleyen özelliklerimiz bizim kaderimiz mi? “İstediğimiz hayat” derken aklınıza para pul, güzel ev, araba vs. gelmesin. Bazen kendimiz için hayal ettiğimiz ya da ihtiyaç duyduğumuz hayat ile, yaşadığımız hayat arasında büyük uçurum oluyor. Mesela hayatta daha derin bir anlam ararken gündelik koşuşturmanın içinde kayboluyoruz ya da hayatımızı toptan değiştirmemiz gerektiğini her hücremizde hissederken değişiklik yapmaya yeterli cesareti kendimizde bulamıyoruz. Elbette, aile ve sosyal çevremiz, parasal mevzular gibi bizi durduran dış faktörler var ve hep olacak. Ama bazen de hayatımızda ihtiyaç duyduğumuz değişiklikleri yapmamızı engelleyen, bizi durduran, bizden başkası olmuyor. Çocukluk gelişimi ve travmaları konusunda yazdığı kitaplarla dünya çapında üne kavuşan Dr. Gabor Mate,
“Yolunda gitmeyen her şeyiniz, çocuklukta hayatta kalmak için geliştirdiğiniz bir savunma mekanizması olarak başlamıştır”, der.
İlginç değil mi? Peki Gabor Mate’nin cümlesindeki “Yolunda gitmeyen her şeyiniz…” bölümünü “Kişiliğiniz…” olarak değiştirebilir miyiz sizce? Mesela cümleyi şöyle kurabilir miyiz? “Kişiliğinizle ilgili her şeyiniz, çocuklukta hayatta kalmak için geliştirdiğiniz bir savunma mekanizması olarak başlamıştır.” Sanki oldu gibi…
Ürün İncelemesi: Meditasyon ve yoga pratikleriniz için; yoga blok

Bir düşünelim:

Örneğin çok verici birisiniz; zamanınızı, maddi olanaklarınızı sınırsızca başkaları ile paylaşmaktan mutluluk duyuyorsunuz ve genelde de sonucu düşünmeden davranıyorsunuz. Ya da öfkeli birisiniz; iş hayatınızda, özel hayatınızda, karşınıza kim, ne çıkarsa… Endişelisiniz; hayatınızda güzel bir gelişme olduğunda bile, bir süre sonra, başınıza gelen o güzel şeyi kaybetmekten endişeleniyorsunuz. Belki de, aksiyon almanız gereken durumları görmezlikten gelerek, kendinize devamlı küçük küçük hediyeler vererek, kendinizi adeta “donma” halinde tutuyorsunuz. Kişiliğimiz diyerek bağrımıza bastığımız, değişemez özyapımız olarak kabul ettiğimiz her özelliğimiz bizim belki de görerek öğrendiğimiz ya da tıpkı Mate’nin dediği gibi, gözlerimizi açtığımız ailemiz, sosyal çevremiz içinde hayatta kalmak için el yordamı ile geliştirdiğimiz taktikler olabilir.
Ve bazen hayat bizi öyle bir yere getirir ki, bu “taktikler” ayağımıza dolanır ya da gerçekleştirmek istediğimiz hayallerimiz için köstekleyici oluverirler.
Çocukken zor, sert bir aile ve sosyal çevre içinde büyümüş olabiliriz. Belki de o çevre içinde hayatta kalabilmek için tek seçeneğimiz her şeye aynı sertlikte cevap vermekti. Böyle bir geçmişle bugüne getirdiğimiz kendimiz “kişiliğimiz” sert, katı, öfkeli, affetmekte zorlanan biri olabilir. Peki bugünkü hayatımızda bu özelliklerimiz işimize yarıyor mu? Ya da baştan verdiğimiz örnekten yola çıkalım; çevreniz tarafından son derece verici, iyi kalpli, yumuşak biri olarak tanınıyorsunuz. Bu kişilik özelliklerinizden dolayı bol bol övülüyor, seviliyor ve elbette ihtiyaç duyuluyorsunuz. Siz de kendinizi anlamlı, önemli ve sevilen biri olarak hissetmekten memnunsunuz. Ama zamanla, aslında çok kıymetli olan bu kişilik özellikleriniz sizin için zamanla kimseyi hayal kırıklığına uğratmamak için uyulması gereken birer kural haline geliyor. Çevrenizdeki insanların her aradığında, her ihtiyaçlarında onlara olumlu bir biçimde dönmek sizi çok yormasına rağmen “vermekten” vazgeçmiyorsunuz.

Neden?

Çünkü sizin kişilik özellikleriniz öyle. Böyle davranmaktan başka elinizden bir şey gelmez.
Ürün İncelemesi: Enerjinizi yenilemek için; ritüel kitleri
Gerçekten öyle mi peki? Baştaki sorumuzu tekrarlayalım: Kişilik özelliklerimizde aramızda Katolik evliliği mi var? Biz ve kişilik özelliklerimiz artık anlaşamıyorsak ayrılamaz mıyız? Galiba burada en önemli kavramlar “esneklik” ve “adaptasyon”. Homo sapiens olarak en önemli özelliğimiz yaşadığımız çevreye adapte olma yeteneğimiz. Fizyolojik, biyolojik ve psikolojik sistemimizin örgütlenme biçimi zaten bizi hayatta tutmaya yönelik. Hayatta kalabilmek için de bulunduğumuz çevreye adapte olmamız gerekli. Adapte olabilmemiz de esnek olmamıza bağlı. Nasıl ki yaşımız, çevremiz, yaşam koşullarımız, beraber olduğumuz insanlar, belki yaşadığımız kent, ülke değişiyorsa bizim de zaman, hayat akarken bu değişikliklere adapte olmamız kıymetli. Bu adaptasyonu üstünde olduğunu zeminin, malzemenin rengini alan bukalemun gibi olmak olarak almayın. Malum bizim kolektif anlam dünyamızda “bukalemun gibi olmanın” diye olumsuz çağrışımlı bir deyiş vardır. “Bukalemun gibi olmak” demek kendi çıkarını korumak uğruna devamlı “kişiliksiz” davranmak anlamına geliyor. Yani ilkesiz, prensipsiz, herkesin nabzına göre şerbet veren…

Kişilik özelliklerimizin esnek olabilmesi ise bambaşka bir şey aslında.

Mutlu, huzurlu, kendi gerçeğimize uygun, anlamlı bir hayat sürebilmek için bugünkü kişilik özelliklerimizi gözden geçirmek, onlar üstünde düşünmek ve kendimize şu soruyu sormak: Kişilik özelliklerim, hayatımı kolaylaştırıyor mu? Kişilik özelliklerim, yaşamak istediğim hayatı gerçekleştirmemi olanak tanıyor mu? Kişilik özelliklerim, kendimi fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı, güvende ve iyi hissetmemi sağlıyor mu? Eğer hayatımızdan memnun değilsek ve gerekli değişiklikleri yapmakta zorlanıyorsak, dikkatimizi kişiliğimize çevirmek kötü bir fikir olmayabilir. "Ben şöyleyim ben böyleyim" diyerek kendimizi etiketlemek yerine “Şu anda nasıl davranmaya ihtiyacım var?” sorusunu sormak zihin açar. Neye ihtiyacımız olduğunu sağlıklı ve gerçekçi bir biçimde tespit etmek aslında hangi özelliklere sahip olmamız gerektiğini de bize gösterebilir. Kolları sıvamak için güzel bir başlangıç.

Çağla Güngör

Yin Yoga ve Mindfulness Öğretmeni

Bloga dön