“Yeni yıla eski adetler getirdiğimiz sürece yeni bir şeyden bahsedemeyiz.” - sheydoscope
Yeni yılın yeni umutlar, taze başlangıçlar, temize çekilecekler adına heyecan uyandıran anlamı, pandemi süreci ve devamında gelen zorlayıcı sosyal, ekonomik, psikolojik dönüşümlerle birlikte, gelecek denen şeyin çok da tekin olmayacağına dair algımızı kuvvetlendirdi sanki. Birçok haklı sebepten ötürü insanların genelinde yılgınlığa, umutsuzluğa, depresif hislere vesile olan bir yılı geride bırakıyoruz. Buna vesile olan tabi ki sadece bir sayı ile ifade edilen yıl değildi, rakamların uğursuzluğu hiç değildi.
Neydi peki?
Yıllardır yanlış ve hoyrat davrandığımız pek çok şeyin bir sonucuydu, en çok da kendimize böyle davranmanın dışa vurumuydu.
Kadersel ay düğümleri Boğa-Akrep aksına 2021’in Aralık ayında geçti, 2023’ün Temmuz ortalarına kadar da bu aksta kalacak. Teknik anlatımlarla kafa karıştırmadan konunun özüne değinmek isterim. Akrep birçok olumlu özelliği bünyesinde barındırdığı gibi atıkları, birikmiş, yoğunlaşmış ağır enerjiyi, kanalizasyonları, yer altını, görünmeyeni, korkuları, şüpheleri de temsil eder. Güney ay düğümü Akrep’te olduğu için, Akrep’in gölgeleri olan bu tarz temaların ortaya çıkması kaçınılmazdı. Uzun zamandır görmezden gelinen, sümen altı edilmiş, görmek istenmeyen, kokuşmuş, miadı dolmuş ne varsa hem kişisel hem kolektif olarak saklandıkları yerden bir bir ortaya çıkmaya başladı bu süreçte. Bakmaktan görmekten korktuğumuz , tehlikeli adeta yaşam tehdidi gibi gördüğümüz ne varsa tüm şiddetiyle karşımıza dikildi ve kafamızı kuma gömüp görmezden gelmemize imkan da tanımadı. Karanlıkla kalakaldık adeta.
Eminim bu karanlıktaki kendi payını düşünüp anlayanlar vardır ama büyük bir çoğunluk da kendisiyle hiç ilgisi olmadığını düşündüğü karanlığa sadece maruz kaldığını zannediyor. Daha büyük çoğunluk bunu fark edene kadar ışığı görmek ne yazık ki zor. Sevmesek de bakmak istemesek de fark edilmeyi bekleyen, görülmek duyulmak isteyen bir şey bu. Çünkü karanlık olmadan aydınlık olmaz. Ancak Güney Ay Düğümü Akrep’in gölgelerini görür, kendi katkımızı kabul edersek Kuzey Ay Düğümü Boğa’ya götürecek bizi yol. Daha sevgi dolu, keyifli olana, bolluk berekete ait olana, değerli olduğunu düşündüklerimize, barışa ve huzura.
Sihirli bir el bizi içinde olduğumuz zorluklarda çekip almayacak, zamanın ilerlemesi yeni bir yıla giriş yapmak mucizevi bir şekilde bunu sağlamayacak. Herkesin önce kendi içini arındırması gerekiyor işte o zaman daha layık hissettiğimiz değerlere kavuşabiliriz. “hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için“ denklemini anlayınca, birbirimizden ayrı olmadığımızı fark ettikçe, dışarıda kötü dediğimiz ne varsa bizde de az çok olduğunu anlayıp onları dönüştürdüğümüzde, eleştirdiğimiz şeyleri başkalarına yapmadığımızda, iyiye olan inancı sağlamlaştırdıkça, içimizdeki sevgiyi her an büyütme çabasıyla huzur bulacağız ancak.
Bu yıl en çok bunu anlatmaya çalıştı bize yaşadıklarımızla ve devam edecek toplu bir uyanış yaşanana kadar. Kendi içinde, çevresinde anlayışı kuvvetlenenler daha yumuşak atlatırken, anlamamakta ısrar edenler için doz da artacaktır kuvvetle muhtemel. 2023 nasıl bir yıl olacak diye soranlar önce kendi için sormalı bu soruyu. Biz nasılsak öyle olacak çünkü. Dikkatimizi vermemiz, umut yüklememiz gereken şey yeni yılın rakamları değil; mucize olabilecek tek şey kendi anlayışımız, irademizi nasıl kullanmayı tercih ettiğimiz yani güç bizde.
Astrolojik göstergeler açısından bu yıl çok önemli değişimler var. Jüpiter bir yıllık Boğa burcu seyrine başlayacak, Satürn üç yıl süren Kova yolculuğunu sonlandırıp Balık burcuna geçecek, Plüto yaklaşık 15 yıl kaldığı Oğlak burcundan çıkıp Kova burcuna geçerek yaklaşık 18 yıllık çok önemli bir döngüyü başlatmış olacak. Ay düğümleri Koç-Terazi aksına geçecek, tutulmalar bu burçlarda olmaya başlayacak ve bu alanlarda önemli kadersel süreçler yaşanacak.
Her biri apayrı incelenmesi gereken, yeri geldiğinde paylaşacağım konular ancak hepsi göz önüne alındığında 2023’ün insanlık tarihi adına büyük değişim ve dönüşümler vadettiğini söylemek hiç yanlış olmaz. İyi, kötü şeklinde bir tanım yapmanın oldukça ötesinde. Birçok algımızı, ideallerimizi, önem sıralamalarımızı değiştirecek güçte bir takım olayların habercileri olduğu aşikar. Her şey her zaman göründüğü gibi değildir o yüzden yaşadığımız şeyleri iyi/kötü, doğru/yanlış, güvenli/korkutucu vb gibi kavramlarla etiketlemek yerine neden bunları yaşıyoruz, ne anlamamız gerekiyor gibi sorularla kendi içimize dönmek en iyi seçenek. Yılları, gökyüzünü, başka şeyleri bir şeylerin sebebi olarak görerek sorumluluk almaktan kaçmayı bırakmalıyız. Bunun aksi kendimizi kandırmak, boş yere oyalanmaktan, kurban rolünde kalmaktan başka bir işe yaramaz. Alanımızı hem içeriden hem dışarıdan korumak, yüzleşerek gölgelerimizden arınmak hem kendimize hem bütüne yapacağımız en güzel katkı olacak.
Yeni yıla bu niyetlerle bile girmek eminim hepimiz açısından yılın çehresini olumlu anlamda değiştirecektir. Yeni yılda o yıl hayatıma katmak istediklerimi hatırlatan resimlerden oluşan bir pano hazırlamayı çok severim niyetlerimi ve onlara olan heyecanımı canlı tutup gerçekleştirebilmeme yardımcı olur ya da dekoratif zen bahçelerine bu niyetlerin enerjisini akıtmayı ,sizlere de tavsiye ederim. En çok vakit geçirdiğimiz yerlerin enerjisini ve frekansını arttırmak kendimizinkine de büyük katkılar sunar. Doğal taşlardan, tütsülerden, palo santolardan yararlanabilirsiniz, bütün yıl size niyetinizi hatırlatacak bir objeyi her zaman görebileceğiniz bir yerde tutabilirsiniz ya da bu amaçla seçtiğiniz bir takıyı üzerinizde bulundurabilirsiniz. Umudun sizde olduğunu her an hatırlamak iyi gelecektir.
Herkesin insan olma yolunda geliştiği, büyüdüğü, tüm insanlığın da hayrını, iyiliğini gözettiği , gereken derslerin alındığı, sınavların ferahlık ve kolaylıkla verildiği bir yıl geçirmesini dilerim.
Kim olduğumuzu, gücümüzü hatırlamak niyetleriyle, mutlu seneler dilerim tüm Zodyak aileme.
Şeyda Özsoy
