Düşüncelerini Tanıyor musun?  Üç Tanışma Egzersizi

Düşüncelerini Tanıyor musun? Üç Tanışma Egzersizi

Sabah uyandığınızda neler düşünürsünüz? Hatta hani uyanma ile uyur olma hali arasında gidip geldiğimiz bir süre vardır; güne dair düşünceler zihnimize üşüşmeye başlar orda yavaş yavaş… İşe gitmek için hazırlanırken, kahvaltınızı yaparken, yolda giderken, iş yerinde, çalışma masasına oturduğunuzda, toplantı yaparken, öğle yemeği yerken, akşam üstüne doğru yavaş yavaş yorulduğunuzda ve uykunuz biraz geldiğinde, iş arkadaşlarınızla sürtüşme yaşadığınızda, mesainiz bittiğinde, iş yerinden çıktığınızda, eve gittiğinizde, acıktığınızda, bir arkadaşınızı dinlerken, sosyal medyada gezinirken, uykuya dalarken? Birine sinirlendiğinizde, bir gelişmeden memnun olduğunuzda, kendinizi iyi ya da kötü hissettiğinizde? Kendinizi çok mutsuz, çok mutlu ya da beceriksiz hissettiğinizde? Suçluluk duyduğunuzda, endişelendiğinizde, öfkeden çıldıracak gibi olduğunuzda? Olayların içinden çıkamadığınızda? Tüm bunlar yaşarken nasıl düşünceler geçiyor aklınızdan?
İnceleme Önerisi: Kendini dinlemenin en güzel yolu, yoga
Sorumuzu anlamsız bularak, “Bu nasıl soru böyle?” diye karşı bir soruyla cevap verebilirsiniz. “O anda nasıl düşünmem gerekiyorsa öyle düşünüyorum.” Vikipedia, ‘düşüncenin’ sözlük anlamını şöyle açıklamış: -Soyut bir nesnenin insan zihninde oluşturduğu faaliyet. Soyut bir nesnenin yanına dış uyarıcıları da ekleyebiliriz. Yani, “Düşünce, soyut bir nesnenin veya dış uyarıcıların insan zihninde uyandırdığı faaliyetlerdir”, diyebiliriz. Konuştuğumuzda ve yazdığımızda düşüncelerimiz ağzımızdan kelimeler, cümleler aracılığı ile çıkıyor. Zihnimizden geçerken ise, kelimeler ile vücut bulsa da, bazen de belli belirsiz imgeler, anılar, fotoğraflar ile ifadesini bulabiliyor. Soyut bir nesne ya da dış uyarı etkisini bazen de zihinsel bir faaliyet olarak değil de tamamen bedensel hisler olarak deneyimleriz. Mesela aklımızdan bir şey geçer, midemize krap girer ya da içimiz kıpır kıpır olur. Düşünceye karşı bir başka konu şu ki, çoğumuz zihnimizden geçen tüm bu “zihinsel faaliyetleri” yani düşünceleri doğru olarak kabul ederiz. Mesela çok sinirlendiğimizde zihnimizden “İyice bağır ki, kime bulaştığını iyice görsün, seni ezemeyeceğini bir güzel anlasın” diyen sesi o anda yapmamız gereken şeyi kulağımıza fısıldayan fikirlerine güvendiğimiz sağlam bir dost gibi görürüz. Ya da bir kafede tek başına keyifle kahve içerken, yan masada gülüşen bir çifti görüp “Böyle giderse tek başına yaşlanacaksın”, diyen ses de bizim için adeta her dediği doğru çıkmış çok ünlü bir kahin gibidir.
İnceleme Ürünü: Zihni sakinleştiren Mini Zen Bahçesi
İşin daha da tuhafı düşüncelerimiz zihnimizden bazen gümbür gümbür, kendilerini belli ede ede, izlerini etrafa bıraka bıraka geçse de, bazen de saniyenin yarısı kadar öyle bir ışık hızı ile geçiyorlar ki her neyse düşündüğümüz o şey artık, fark etmiyoruz bile. Gelin görün ki biz fark etmesek bile sistemimizde yani zihnimizde, bedenimizde, ruhumuzda iz bırakıyor; sadece bizim bilinç düzeyimizde olmuyor. Zaman zaman sebebini anlayamadığımız iç sıkışmalarımız, kendimizi kötü hissetmelerimiz ya da bazen durup dururken kendimizi iyi hissetmeye başlamamızın altında belki de böyle bir düzenek yatıyor.
Günlük hayat koşturması, iş ve özel yaşamımızdaki sorumluluklarımız ise, bizi hem bedensel hislerimizden hem de zihinsel süreçlerimizden koparıyor.
Saatlerce bilgisayar karşısında oturmanın kalça eklemimizi ve omurgamıza ne hale getirdiğini nasıl fark etmiyorsak, zihnimizden o ya da bu şekilde geçen düşünceleri de fark etmiyoruz. Hani bazen hayatımızın kontrolünü kaybetmiş gibi hissederiz ya, belki böyle bir şeydir insanın hayatının kontrolünü kaybetmesi; zihninden geçen düşüncelerden, bedeninde oluşan hislerden tamamen habersiz olmak. Peki düşüncelerimizle ve hislerimizle nasıl tanışırız diyorsanız, okumaya devam edin.
  1. Farkındalık çarkı meditasyonu yapın

Şimdi diyebilirsiniz ki, “Ben meditasyon yapamıyorum, zihnimden geçen düşünceleri durduramıyorum.” Size vereceğimiz cevap şu olacaktır: -Zihninizden geçen düşünceleri durduramadığınız için çok şanslısınız. Gündelik hayatta bize eşlik eden zihnimizle, meditasyona karşımıza çıkan zihnimiz aynı zihin. Meditasyona oturduğumuzda düşünceler çok yoğun bir biçimde zihnimizden geçiyorsa, aslında aynı akış gündelik hayatımızda da var. Sakin ve sessiz bir biçimde meditasyon pratiği yapmak, yorum yapmadan, cevap vermeden peşlerine düşmeden zihnimizden geçen düşünceleri takip etmek bizi zihin yapımızla tanıştırır. Günlük hayatımızda özellikle hoşumuza gitmeyen, bizi zorlayan duygu ve düşüncelerden kendimizi başka konularla oyalayarak kaçabiliriz. Ama meditasyonda kaçış yolunun olmaması, zihnimizden hangi düşünce geçerse geçsin, sakin, sessiz, hareket etmeden meditasyon pratiğine devam etmek bizlere çok kıymetli bir kapı açacaktır. Teker teker duyumlar, beden ve nefes farkındalığı, zihinsel akış takibi yaptığımız Farkındalık Çarkı Meditasyonu ile dikkatimizi kendimize çeviriyoruz.
Uygulama önerisi: Farkındalık Çarkı Meditasyonu
  1. Günlük hayatınızda küçük küçük farkındalık molaları verin

Zihnimizin düşünce yapısı ile tanışmanın bir diğer yolu da farkındalığı gündelik hayatımıza taşımak.
  • Gün içinde aklınıza geldikçe birden durun ve tam o anda ne düşündüğünüzü inceleyin. Meşgul olduğunuz iş ile düşünceleriniz birbirini tutuyor mu?
  • Birine sinirlendiğinizde, öfkelendiğinizde göstereceğiniz tepkiyi bir iki dakika erteleyin ve zihninizden geçen düşünceleri bir bakın; böyle bir anda düşünme sisteminiz nasıl işliyor?
  • Sosyal ilişkiler içindeyken kendinize bir iki dakika zaman ayırın; nasıl hissediyorsunuz? Tam o anda ne düşünüyorsunuz?
  • Aniden içinizi bir hüzün, sevinç ya da başka herhangi bir duygu kapladıysa dikkatinizi zihninize getirin, ne düşünüyorsunuz? Peki bu düşünceden önce ne düşünüyordunuz? Ya ondan önce, ondan da önce?
Podcast Önerisi: Dağınık Zihin
  1. Kelimelerle ve renklerle oynayın

Burası tam bir oyun alanı. Alın elinize kalemi aklınıza geleni yazın, anlamlı olması, edebi olması, zekice olması hiç önemli değil. Bırakın kaleminiz özgür olsun kelimeler, anlamsız cümleler birbirini takip etsin, bakın bakalım ortaya çıkan metin size ne ifade ediyor. Ya da… Alın boya kalemlerini ve büyük bir kağıdı, ortaya bir şeyler çıkarma kaygısı olmadan çizin boyayın, karalayın. Hatta parmak boyalarına parmaklarınızı da daldırabilirsiniz. Hangi renkler sizin daha fazla çağırıyor, zihniniz rengi ile kullandığınız renkler örtüşüyor mu? İyi eğlenceler.  

Çağla Güngör

Yin Yoga ve Mindfulness Öğretmeni

Bloga dön