" Gökyüzünde ne varsa yeryüzünde de o vardır." Hermes
Astroloji günümüzden yüzyıllar önce ortaya çıkan , eski medeniyetlerle ilgili yapılan araştırmalarda izlerine sıkça rastlanılan ezoterik bir öğretidir. Yunanca’da yıldız anlamına gelen “astro” ve bilgi anlamına gelen “logos” kelimelerinden türetilmiştir.
İnsanların hakkında en çok fikir yürüttüğü, sohbetini yaptığı şeylerden biri olmasına rağmen , astroloji hakkındaki yanlış bilgi ve izlenimler bu ilim hakkında pek çok kafa karışıklığına neden olmaktadır.
Kimleri için yeni tanıştığı birine burcunu sormak, adını sormak kadar doğal ve önemli bir bilgiyken, hatırı sayılır bir kesim için de, konuyla ilgili yeterli bilgi eksikliğinden, dünya üzerindeki milyarlarca insan 12 burç 12 kişilik tipine sığdırılamaz, aynı burçlara sahip kişiler aynı etkilere mi maruz kalıyor gibi eleştrilerle ya da bilimsel olmadığı inancıyla safsatadan öteye geçememiştir.
Buna katkıda bulunanlardan biri de, yıllarca ve halihazırda gazete, dergi köşelerinde günlük, haftalık burç yorumları adı altında sunulan bilgiler olabilir. Eksik ve konunun doğasını anlamak için yetersiz kalan aktarımlar, kişilerin algılarında olumsuz ya da yanlış kanaatlere sebep oluyor.
Astrolojiyi, astrolojik bilgileri yok sayan kesimin yanı sıra; önemseyen kesimin ciddi bir kısmının da yanlış algıladığı ve kafalarda karışıklığa sebep olan bir konu var ve bunu anlamak oldukça önemli.
Tutulmalar, retrolar, gezegenlerin yaptığı açılar, burçlarla olan ilişkileri gibi bir takım gökyüzü etkileri ve anlamları üzerine pek çok bilgi var. Gökyüzünde olan bu etkileşimlerin “bizden bağımsız şekilde” üzerimizde güçleri olduğu, hayatımızı yönlendirdiği, bazen bizleri çıkmaza soktuğu, bazen ödüllerinin ve fırsatlarının olduğu şeklinde genel bir yanılgı hakim.
Buradaki en büyük yanılgı, gökyüzündeki mevzuların insan iradesini, bugüne kadarki kararlarını, kendi etkisini yok sayarak kendisini etkilediğinin düşünülmesidir. Oysa insan, koşullara göre kararlar verme, duygu durumunu kontrol etme yetisine sonuna kadar sahiptir. Etkilere seyirci ya da maruz kalan rolünden çok ötede bir gücü vardır.
Astrolojik etkiler tıpkı bir hava durumu gibi, koşulları anlatan, geçmiş etkilere ve sonuçlarına dayanarak öngörülür. Hava durumu örneğinden hareketle, yağmur yağma ihtimaline dikkat çeker fakat bu yağmurdan kişilerin nasıl etkiler alacağını bilemez. Yağmurda evde kalmayı mı, şemsiyeyle dışarı çıkmayı mı, yalınayak sokaklarda koşmayı mı tercih edecekleri kişilerin yetkisindedir.
O yüzden mevcut koşulların, başa gelenlerin, olanların ya da olmayanların sebebi olarak yorumlanmamalıdır. Bunun, kendi sorumluluğumuzu görmeme, gerekli insiyatifi kullanmama gibi tehlikeleri vardır. Ne de olsa benimle ilgisi yok, Merkür retrosu, ay tutulması vb. yüzünden oluyor tarzı bir algı, astrolojinin doğru anlaşılmasından ve ondan yararlanmaktan oldukça uzaktır.
“Gökyüzünde ne varsa, yer yüzünde o vardır. “ anlayışından hareketle, astroloji , koşullar hakkında bilgi vermesi, var olan enerjiyi tanımak, anlamak, kendimize en uygun biçimde yorumlamak ve kullanmak konusunda ipuçları veren eşsiz bir kılavuzdur. Kendimizi kurban, gökyüzünü de suçlu ya da kurtarıcı olarak görmek yanıltıcı olduğu kadar gücümüzü görmeyi ve kullanmayı da engeller.
Şeyda Özsoy