- Bir suyun çıktığı yer,
- Bir şeyin çıktığı yer, menşei,
- Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer,
- Referans,
- Gelir, kazanç, sağlık sağlayıcı öge.
- Nelerin sayesinde yolumuza devam edecek gücü buluyoruz?
- Yorulduğumuzda, gücümüzü kaybettiğimizde neler yaparak kendimizi şarj edebiliyoruz?
- Ne yapmak bizi dinlendiriyor, hafifletiyor, duygusal kapasitemizi genişletiyor?
- Kendimizi manen nasıl besliyoruz, yeniliyoruz?
- Bu hayatta bizi mutlu eden, neşelendiren, coşturan şeyler neler?
İnceleme ÖnerisiYukardaki sorulara cevaplarınızı bir tarafa yazın. Ne gibi cevaplar çıktı? Çıkan cevaplar işte bizim hayat kaynaklarımız.
Gündelik hayatın kendine has keskin, hızlı, talepkar bir akışı var. Özel hayatımızdaki sorumluluklarımız, iş hayatında göstermek zorunda olduğumuz performans bizi çoğunlukla köşeye sıkıştırıyor.Pek çoğumuz hayatımızı adeta kendimizi bir otomatik pilota almış gibi yaşıyoruz. Ezberimizde nasıl bir yaşama pratiği varsa öyle yaşayıp gidiyoruz. Düşünmeden, hissetmeden, fark etmeden… Ve bu otomatik pilota aldığımız yaşamımızda genellikle ihmal ettiğimiz çok önemli biri oluyor; kendimiz. Kendi fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarımızı çoğu zaman görmezlikten geliyoruz. Çocuklarımızın bakımı, kariyerimiz, sosyal sorumluluklarımız vs., gibi şeyler bize ait, yakıcı ihtiyaçlarımızın önüne geçebiliyor. Oysa hayatın keskin, değişmez bir “Alma- Verme” dengesi var. Bu hayatta verdiğimiz kadar almamız, yorulduğumuz kadar dinlenmemiz, sevgi verdiğimiz kadar sevildiğimizi hissetmemiz çok kıymetli. Sosyalleşmek, ailevi ilişkiler içinde çeşitli kimlikler ve onların getirdiği sorumlulukları taşımak, iş hayatında bulunmak bizi devamlı sağlam halatlarla dış dünyaya bağlar. Bu bağa derinden ihtiyacımız var.
Okuma Önerisi: Bedeninle ve Kendinle Bağ KurBu bağ bir tarafıyla da annemizle bizi bağlayan göbek bağına benzer; göbek bağı bizi, bizden daha büyük bir dünyaya, annemize nasıl bağlıyorsa, aynı şekilde şimdi de dış dünyaya bağlar. Kendi ihtiyaçlarımızı fark etmek ise bu ihtiyaçlarımızı kendimize bağlamak, hem fiziksel hem de manevi ihtiyaçlarımızın sorumluluğunu üstlenmek demek. Yetişkin olmak tam olarak da burada başlıyor aslında. Bir bebekken, çocukken, gençken ihtiyaçlarımız ebeveynimiz tarafından gideriliyorken, ihtiyaçlarımızın sorumluluğunu almamız bizi “yetişkin olma” yolunda hazırlıyor. İhtiyaçlarımızı gidermek ise kendimize sağlam, sağlıklı, dengeli, bizi besleyecek kaynakları oluşturmamız demek. Burada amaç tam olarak her daim hayattan zevk almak değil; kendimizi ihtiyaçlarımızı giderecek doğru kaynaklarla buluşturmak. Bir diğer deyişle ihtiyaçlarımızı karşılamamızı sağlayacak gücümüzü muhafaza edebilmemiz için kendimize devamlı bakım sunmamız, kendimize beslenme araçları sunmamız ya da oluşturmamız. Çok yorgunsak nasıl dinleneceğiz? Ruhumuzu nasıl besleyeceğiz? Kendimizi derin bir bakıma nasıl alabiliriz?
Uygulama Önerisi: Sinir Sistemini Rahatlatmak İçin Yin Yogahttps://youtu.be/Jnw3ucqLzHI Burada bazen şöyle bir yanılgıya düşüyoruz: Kendimize iyi baktığımızı, ihtiyaçlarımızı giderdiğimizi, zevk aldığımız şeyleri yaptığımızı düşünürken, aslında kendimize geçici “haz vahaları” yaratıyoruz. Ve aldığımız haz sönümlenince kendimizi, yorgun, eskisi gibi ve talebi, ihtiyacı karşılanmamış olarak hissetmeye devam ediyoruz. Örneğin tüm bir hafta boyunca işe gittik geldik, devamlı bilgisayar masasının önünde oturarak çalıştık, durduk. Tüm hafta sonunda da kanepede yattık, yedik içtik, televizyon izledik. Pazartesi günü gayet yorgun, hafta sonundan hiç tatmin olmamış, gergin bir şekilde işe geri döndük. Neden? Yatmak, hiçbir işle uğraşmamak, güzel güzel film izlemek bizi dinlendirmez mi? Bir, iki saat için evet. Ama tüm “dinlenme” ihtiyacımızı yatarak geçirmeye çalıştığımızda bedenimizi bu denli atıl kullanmak bizi daha fazla yorar. İşte burada bizi dinlendirecek kaynakları keşfetmek çok önemlidir. Hareket etmek, yürüyüş yapmak, yoga matının üstüne çıkmak, dans etmek kanepe üstünde saatlerce yatmaktan daha dinlendirici olabilir. Kendimizi beslemek, dinlendirmek için yaptığımız şeyler günün sonunda bizi daha yorgun bir hale getiriyorsa oralara dikkatli bir biçimde bakmak, kendi ihtiyaçlarımıza yönelik farkındalık geliştirmek çok kıymetlidir.
İnceleme ÖnerisiKendimizi iyi hissetmek, şarj etmek için biraz da ezbere yaptığımız şeyler günün sonunda bize nasıl hissettiriyor? O şeyleri yaparken iyi hissedebiliriz ama bittiğinde bedenimizde, ruhumuzda geriye ne kalıyor? Yaşam enerjisinin içimizde güçlü ve dengeli akması sağlıklıdır. Dinlenmek, yenilenmek için hayatımıza kattığımız şeyler enerji sistemimizi nasıl etkiliyor? İşte bu sorunun peşinden gittiğimizde çıkacak sorular hayat kalitemizi artıracaktır.
Öz kaynaklar
Yoga, nefes ve meditasyon pratikleri, yürüyüş yapmak, dans etmek, doğa içinde bulunmak, bizim öz kaynaklarımızı oluşturacağımız eylemlerdir. Ve bu hayatta bizi öz kaynaklarımızla buluşturmak kadar hiçbir şey dinlendiremez. Günlük hayatta maruz kaldığımız stresin yol açtığı gerginlik, endişe, öfke gibi duygularla başa çıkmanın en derinlikli yolu öz kaynaklarımızı beslemek aslında. Yoga pratikleri ile bedeni hareket ettirmek, meditasyon ve nefes pratikleri ile zihni dinlendirmek, doğanın bir parçası olduğunu hissetmek, kitap okumak, müzik dinlemek, doğa içinde uzun yürüyüşlere çıkmak, içtenlikli sosyal ilişkiler içinde olmak, paylaşmak, dinlemek, anlatmak, uzun lafın kısası hayatla ve kendimizle bağ kurmak bizi kendimize yeniden hediye eder.Uygulama Önerisi: Arınma Nefesihttps://youtu.be/ogatyvG4x5o
Başta sorduğumuz soruları burada bir kez daha tekrarlayalım:
- Nelerin sayesinde yolumuza devam edecek gücü buluyoruz?
- Yorulduğumuzda, gücümüzü kaybettiğimizde neler yaparak kendimizi şarj edebiliyoruz?
- Ne yapmak bizi dinlendiriyor, hafifletiyor, duygusal kapasitemizi genişletiyor?
- Kendimizi manen nasıl besliyoruz, yeniliyoruz?
- Bu hayatta bizi mutlu eden, neşelendiren, coşturan şeyler neler?
Çağla Güngör Yin Yoga ve Mindfulness Öğretmeni yogabiz.pro