Meditasyonun Oyun Bahçesi

Meditasyonun Oyun Bahçesi

Bu yazı, Zen ile ilgilenmek isteyenler için bir girizgâh, ilk adımları atmak isteyenler için mütevazı bir rehber olarak kullanılabilir… Meditasyon ve zen aynı şeydir. Hint geleneğinde meditasyon esnasında zihin dış uyaranlara kapatılır, sadece meditasyon nesnesine/konusuna odaklanılır. Zen’de ise dış uyaranlar dahil her şeye dair açık farkındalık, yaygın bir dikkat vardır. Zazen de Zen’de gelinen son aşamadır, sadece boşluktur, boşlukta olma halidir. Hindistan’da Dhyan, Çin’de Ch’an, Japonya’da Zen olan meditasyon, İngilizce “mind” (zihin) kelimesiyle ilişkili...

Neden meditasyon yaparız?

Nasıl ki yürüyüş, yoga, yüzme, pilates gibi bedensel çalışmalara ihtiyaç duyarız, zihnimiz üzerinde de onu rahatlatacak ve güçlendirecek çalışmalara ihtiyacımız vardır. Zihin kendi haline bırakıldığında, tıpkı beden gibi sağlıksız hale gelir. O nedenle meditasyonun ya da meditatif çalışmaların temel ihtiyaç olduğunu söylemek hiç de abartılı olmaz. Zihin ve beden birbirine görünmeyen iplerle bağlıdır. Bu ipler de nefeslerimizdir. Zihin sakinse nefes de sakindir, nefes sekinse beden de sakindir. Bu nedenle sadece beden, sadece nefes ya da sadece zihin üzerine yoğunlaşmak değil, kendimizi bir bütün olarak kabul etmek gerekiyor. Meditasyon bunu sindirmemiz ve kendimize yaklaşabilmek, kendimizle bağ kurmak için de iyi bir araç.

Meditasyon ne işe yarar?

Hepimizin başına gelir… Söylemek istemediğimiz bir söz çıkıverir ağzımızdan. Sonra pişman oluruz, karşımızdakini kırdığımız için üzülürüz, ardından o sözü gerekçelendirmek yani kendimizi temize çıkarmak, rahatlatmak üzere başka bir düşünme biçimi geliştiririz. O söz ağzımızdan nasıl “çıkıverir” peki? Zihinsel süreçlerimizi, o söze gelene kadar konu her ne ise ona dair düşüncelerimizi yakından takip etmiyorsak, buralarda bize etki eden olayları, durumları, sözleri geçiştirip bastırıyorsak, üzerinde düşünmeyi erteleyip yok sayıyorsak bu duygular bir anda istenmeyen, kontrol edilemeyen sözler olarak çıkabiliyor ağzımızdan. Bazen de sakarlık, rüya, şaşırtıcı davranışlar şeklinde... Meditasyon ile yaptığımız; her gün düzenli olarak zihnimizin halini hatırını sormak aslında… Bu kadar basit. Belki de ilk başlarda tek zorluğu aksatmadan yapılması gerekliliği ama onu da kısa süre içerisinde hayatınızın bir parçası haline getirdiğinizi görebileceksiniz. Meditasyon kendimizden başlamak üzere ilişkili olduğumuz durumlara, kişilere, canlılara karşı hoşgörü geliştirmemizi sağlar. Zihnimizdeki olumsuz düşünceler, bedenimizde karşılık bulur. Çok stresli olduğumuzda başımız ağrıyabilir, heyecanımızı yatıştıramadığımızda midemiz kasılabilir, kendimizi ifade edemediğimizi hissettiğimizde boğazımız düğümlenebilir, öfkelendiğimizde kesik kesik ve hızlı nefes alıp veririz vb. Her türlü duygu durumumuz yani zihinsel modumuz; boşaltım sistemimizden sindirim sistemimize, kalp atışlarımızdan iştah durumumuza bedenimize yansır. Düzenli meditasyon çalışmaları ise bize dingin bir zihne erişim şansı sunar. Bunu büyük beklentilerle değil ama isteyerek uygulamalıyız. Beklentinin de ayrıca bir stres kaynağı olabileceğini unutmadan… Meditasyon zihin karmaşasını, çağrışımların keyfine bırakılmış darmadağınık zihni derleyip toplamamızın önünü açar ve dikkat kesilip zihnimizi, zihinsel süreçleri, duygu durumumuzu, çağrışımları mercek altına aldığımızda derinleşmeye de başlarız. Keskin dikkat, açık farkındalık Zen’de çok önemlidir. İlhan Güngören’in Meditasyon ve Zazen adlı önemli kitabında şöyle bir Zen hikayesi aktarılır:

“Bir gün halktan biri Zen Ustası İkkyu’ya “Ustam, en yüce bilgeliğin temel kurallarını bu kâğıda yazıver.” Deyince İkkyu fırçasını alıp kağıda ‘Dikkat’ yazar. Adam ‘Hepsi bu mu?’ Başka bir şey yok mu?’ diye sorar. Usta fırçayı eline alır ‘Dikkat. Dikkat’ yazar. Adam can sıkıntısıyla ‘Bu yazdığında öyle ince bir anlam, fazla bir derinlik göremiyorum’ deyince Usta tekrar fırçasını eline alır ve ‘Dikkat. Dikkat. Dikkat’ yazar.”

Zen öğretisinde yaygın dikkatin derinlik, anlam, özgürleşme getireceği düşünülür. Bu dikkati keskinleştirmenin yolunun da meditasyondan geçtiği söylenir. Zihnimizi dikkatli bir şekilde izlemeye başladığımızda önce zihnimizin doğasına tanık oluruz. Düşüncelere, duygulara kendimizi bırakmadan zihnin halini gözlemlemek bizi çelişkili, karmakarışık düşüncelerimizle yüzleştirir. Bunu fark etmek ise gözlem ve dikkat konusundaki çalışmalarımızın çabasız bir hale gelmesini sağlar. Tekrar belirtelim ki bu tamamen düzenli ve isteyerek yapılan pratiklerle mümkündür.

Meditatif eylem nedir?

Meditasyon için bazı teknikler vardır. Bu tekniklerin ortak özelliği basit olmaları. Meditasyon tekniklerini düzenli olarak sizlerle YouTube kanalımızdan da paylaşmaya devam edeceğiz. Burada iki temel ayrımı belirtelim. Yöntemler kendi aralarında şu şekilde ayrışır: Dış uyaranlara kendini tamamen kapatmaya yönelik meditasyon çalışmaları ve dış uyaranlara kapılıp gitmeden, onları fark ederek merkezinde kalmayı benimseyen teknikler. Zen ikinci gruba girer. En basit ve yaygın uygulamalardan biri, nefes farkındalığı meditasyonudur. Bedeniniz sağlam, rahat ve omurganız uzun bir şekilde rahat bir bağdaşta oturun ya da geriye kaykılmadan bir koltuk/sandalye üzerinde de oturabilirsiniz. Nefes alın sayın 1, nefes verin sayın 2. Bu şekilde 10’a kadar sayın. 10’a gelirseniz 1’e geri dönün. Sayılar karışırsa 1’e geri dönün. Zihniniz dağılırsa 1’e geri dönün. Burada çok önemli bir bilgi paylaşalım: Amacımız zihni durdurmak değildir, zihni gözlemlemek ve yargısızca kabul etmektir. Ustaların da söylediği gibi, zihne rastgele gelen düşünceler Zazen’e zarar vermez. Yukarıdaki nefes farkındalığı çalışması için bir tür meditatif eylem diyebiliriz. Zen içinse meditatif hal diyebiliriz. Bizi o hale hazırlayan çeşitli pratikler, ön hazırlıklar önerilir. Diğer taraftan günlük meditasyon pratiklerinizi destekleyici, zihni meditatif hale hazırlayan çeşitli meditatif eylemlerden söz edebiliriz. Evde elinizi meşgul eden bir iş düşünelim; bezelye ayıklamak, ütü yapmak ya da yemek yapmak… “Zihnim dinleniyor, çok seviyorum bunu yapmayı, hiç de üşenmiyorum” diyen duymuşsunuzdur ya da belki bunlar sizin cümlelerinizdir. İşte bu meditatif eylemdir. Minyatür Zen bahçenizin kumuna dairesel şekiller çizmek, malanızın taneleriyle ‘Om’ mantrası söylemek pranayama çalışmaları yapmak da meditatif eylemlerdir ve bizi Zen haline, meditatif hale hazırlar. İnce motor becerileri, el, parmak gibi küçük kas gruplarının kullanımını içerir. Örneğin minyatür Zen Bahçesi’nin minik aksesuarlarıyla dikkat ve el/göz koordinasyonu isteyen çalışmalar yapmak, dikiş dikmek, aksesuar tasarlamak, resim çizmek vb. yaratıcı düşünme, sakin zihin, keskin dikkat gibi becerilerimizi geliştirir ve bunların ortaya çıkmalarını sağlar.  
Mini Zen Bahçeleri'ni yakından inceleyip meditatif çalışmalarınızı desteklemek için seçiminizi yapabilirsiniz:

Okuduğumuz kitapta hep aynı sayfada olmak…

Bazı eylemler vardır ki otomatik pilotta düşünmeden, hatta başka şeyler düşünüp planlarken şak diye yapıveririz. Her gün baştan araba kullanmayı öğrenmeyiz, günümüzü planlarken kırmızı ışığı görüp dururuz ve yeşilde geçeriz. Yine de özellikle trafik için keskin dikkat öneriyoruz. Kendinize kahve hazırlamayı, bıçak kullanmayı, kalemi tutmayı her gün yeniden öğrenmiyorsunuz… Otomatik pilotta, arşiv zihinle bunları yaparız ve bu özelliğimiz de elbette bize zaman kazandırır, hayatımızı kolaylaştırır. Okumayı da her gün baştan öğrenmeyiz. Ancak burada işin içine keskin dikkat de girmeli. Evet bambaşka bir şey düşünürken önünüzdeki yazıyı okuyabilirsiniz ama anlamlandıramazsınız, anlamazsınız. Eminim hepimiz zihnimiz başka bir yerde olduğu için bir yazıyı ya da bir kitabın sayfalarını döne döne tekrar okumuşuzdur. Zihni ve eylemi bir arada, derli toplu ister kitap okumak. Aslında yapılan tüm eylemler için de bu geçerlidir. Yani yemek yaparken hayallere dalmak değil, gerçekten orada o domatese, kabuğuna, kesince akan suyuna, buruna çarpan kokusuna, ısınınca değişen rengine odaklanmak... Zen bahçenizin minik tırmığı ile kumda çizdiğiniz şekillere, kumdan gelen sese, tırmığın elinizle temasına, ortaya çıkan görüntüye odaklanmak… Gelin bunlara odaklanma oyunları diyelim ya da egzersizleri… Bunları günlük yaşamımıza dahil ettikçe yaptığımız işte daha verimli olduğumuzu, yüksek konsantrasyonla okuduğumuz kitabı sonunda bitirebildiğimizi, trafikte strese ve korkuya kapılmadan güvenli yolculuk yaptığımızı görürüz. Ve gün sonunda meditasyon için oturduğunuzda evet zihninizde düşünceler uçuşuyor olacak ama daha verimli meditasyon çalışmaları yaptığınızı, meditatif hale daha kolay geçtiğinizi deneyimliyor olacaksınız.

Zen ile ilgilenenlere ve Zen’de derinleşmek isteyenlere kitap ve film önerilerimiz:

 

Kitap:

  • Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, Değerlerin Sorgulanması. Yazar: Robert M. Pirsig
  • Meditasyon ve Zazen. Derleyen: İlhan Güngören
  • Sessizlik, Gürültülü Bir Dünyada Sessizliğin Gücü. Yazar: Thich Nhat Hanh
  • Huzurun Kendisi Olmak Thich Nhat Hanh

Film:

  • İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış, Yönetmen: Kim Ki-duk.
  • Yeşil Papaya’nın Kokusu, Yönetmen: Tran Anh Hung.
  • Paterson, Yönetmen: Jim Jarmush.

Nilüfer Eyiişleyen

YogaBizz.pro

Bloga dön