Çakralar, Hint ve Asya kültürlerine göre insan bedeninde, kuyruk sokumundan omurga boyunca yükselen, iki kaşın ortasında ve başın tepesinde konumlanan ve girdap gibi dönen enerji tekerlekleridir.
Günümüz batı tıbbı anlayışı ile bakıldığında, çakraların, "endokrin sistemine" benzer görevleri olduğuna dair yorumlar oldukça fazladır.
Çakralar, dengesiz çalıştıkları (aşırı ya da yetersiz çalıştıkları) durumlarda insan bedeninde fiziksel rahatsızlıklara sebep olurlar. Çakraları aynı zamanda insan psikolojisini, gelişimini anlamak ve iyileştirmek için de kullanabiliriz.
Her çakranın insan yaşamına denk gelen gelişim dönemi ve psikolojik görev alanları vardır.
Çakraların Dengeli ve Güçlü Olmasını Nasıl Sağlarız?
Yoga matının üstünde yapabileceğimiz yoga duruşları ve gündelik hayatımıza katabileceğimiz alışkanlıkları aracılığı ile çakralarımızın dengeli ve güçlü çalışabilmesini sağlayabiliriz.
Sağlıklı ve dengeli çalışan bir çakra sistemine sahip olmak için her bir çakraya yönelik gündelik hayatımızda neler yapabileceğimize dair ayrıntılı yazıları bloğumuzda okuyabilirsiniz.
Bu yazıda dengeli bir çakra sistemi için kolaylıkla yapacağımız yoga pozlarından bahsetmek istiyoruz.
Şimdi sizi yoga matınıza alalım lütfen…
Kök Çakra İçin Yoga Pozları
Kök Çakra, hayattaki temel ihtiyaçlarımız, güvenlik duygumuz, kendi kendimize yetebilme halimiz, para ve aile ile ilişkimizi yönettiğimiz çakramızdır. Omurga tabanında, kuyruk sokumunda olduğuna inanılır. Adrenal bezi ile bezer görevleri vardır.
Yere, toprağa doğru köklenmemizi sağlayan ayak tabanlarımız, bacaklarımız, kuyruk sokumumuz, oturma kemiklerimiz ile yaptığımız yoga pozlarını genel olarak Kök Çakra yoga pozları olarak kabul edebiliriz.
Hiç kuşkusuz en önemli Kök Çakra yoga asanası Dağ Pozu’dur (Tadasana).
Ayaktaki pozların temeli olarak kabul edilen Dağ Pozu bize yorulmadan köklenmeyi, sabit dururken iç enerjimizi hissetmemizi, derin bir beden farkındalığını, ayak tabanlarımızın yerle temasının sistemimizde uyandırdığı gücü hissetmeyi öğretir.
Tadasa pozunu beden hafızamıza eksiksiz bir biçimde yerleştirdiğimizde diğer bütün ayaktaki pozları kavramamız kolaylaşır.
Savaşcı serisi, alçak&yüksek hamle köklenme pratiği için oldukça önemlidir.
Kök Çakramızı dengelemek ve güçlendirmek için bir diğer çok önemli poz ise bacaklarımız uzun oturarak iki bacağımızın üstüne gövdemizi bıraktığımız Paschimottanasana pozudur.
Tadasana nasıl ayaktaki pozların temeli ise paschimottanasana duruşu da oturarak yaptığımız pozların temelidir. İki oturma kemiğinin üstüne beden ağırlığını eşit bir biçimde dağıtmak ve omurganın uzunluğunu koruyarak bacaklara doğru kapanmak tam bir köklenme deneyimidir.
Köprü Pozu (Setu Bhandasana) da bir başka çok önemli Kök Çakra pozudur; kalçamızı yukarı doğru iterken gücümüzü ayak tabanlarımızdan almamız ana köklenme merkezlerimizden biri olan ayak tabanlarımız ile bağlantıya geçmemizi sağlar.
Sakral Çakra İçin Yoga Pozları
İkinci Çakra olarak da bilinen Sakral Çakra duygularımız, hislerimiz, hayattan zevk alma hallerimiz, yaratıcılığımız, zaaflarımız ve suçluluk duygumuzla ilgilidir. Bedendeki yeri genital bölgenin biraz üstündedir. Testis ve yumurtalıklar fiziksel olarak ana çalışma alanlarıdır.
İç bacak ve kasık açıcı pozlar Sakral Çakra için kullanabileceğimiz yoga pozlarıdır.
Oturarak ya da yatarak yapacağımız kelebek pozu (Baddhakonasana) ideal bir İkinci Çakra pozudur.
Kelebek pozu, hem kasıklardaki akışı hissetmek hem de kalçalardaki bağ dokuyu rahatlatmak için çok değerli bir pozdur. Yoga felsefesinde kalçaların farkına varmadığımız ya da bastırdığımız bizi zorlayan duygularımızın ve düşüncelerimizin depolandığı yer olarak kabul edilir. Bu alanları rahatlatmak ve esnetmek bu yüzden çok önemlidir; kasık açıcı pozlar genel olarak Sakral Çakranın dengelenmesi ve güçlenmesi için kullanılır.
Yoga matın üstünde yatarak ya da ayakta yaptığımız pelvik tilt egzersizi de kalçaları, kasıkları ve genital bölgeni hareketlendirmek ve rahatlatmak için yapabileceğimiz hareketlerdir. Aynı şekilde kalça çevirme hareketleri de pelvik bölge için çok kıymetlidir.
Karın Çakrası için Yoga Duruşları (Solar Pleksus Çakra)
Üçüncü Çakra olarak da bilinen Karın Çakrası benliğimizin, yani egomuzun ilk oluştuğu merkez olarak kabul edilir. Burası planlarımızı hayata geçirdiğimiz, kendi “yapabilme” gücümüze inandığımız, öz saygı geliştirmeyi öğrendiğimiz merkezimizdir.
Bedendeki yeri göbek deliğinin biraz üstüdür. Pankeras bezi ile ilişkili olduğu düşünülür.
Hatha yogada Karın Çakrası demek güçlenmek demektir; yani karın kaslarının adeta alev alev yanması. Kendimizi fiziksel olarak güçlü hissettiğimizde, manevi olarak da güçlü hissederiz.
Karın kasları bedenimizin tam merkezindeki kaslar olduğu için onların güçlü olması bel ve kalça sağlığı için çok önemlidir.Güçlü karın kasları beden duruşumuzu temelden değiştirir; dikleşmemizi sağlar. Karın kasları çalışmak enerjimizi arttırır, tüm sistemimizi canlandırır.
Elbette karın kası dendiğinde akla gelen ilk pozlardan biri Phalakasana yani plank pozudur. Yunus pozu (Dolphin) pozu da karnı derinden çalıştıran pozlardır. Hem plank hem de dolphin pozunda kollar ve sırt kasları da çok güçlenir. Navasana (Tekne pozu) adeta Karın Çakrası için yaratılmıştır dersek abartmış olmayız.
Karnı güçlendiren pozları yaparken, pozları bel kasları ile değil karın kaslarını kullanarak yapıldığından emin olmak önemlidir.
Kalp Çakrası için Yoga Duruşları
Sevme ve sevilme arasında kurduğumuz denge, kendimize ve başkalarına yönelik şefkat hissimiz, hayata karşı duyduğumuz doğal neşe ve coşku Kalp Çakrasının alanıdır. Göğsün ortasında olduğu ve timüs bezi ile ilişkili olduğu düşünülür.
Kalp açıcı yoga pozları, kalbimizi dışarıya hayata doğru açtığımız ya da içeriye kendimize doğru bıraktığımız pozlardır. Kalp Çakramızın dengeli ve güçlü çalışabilmesi için hem dışarıya doğru açılması hem de kendine dönmesi gerekli.
Kobra, balık, alçak hamle, vahşi şey ya da çevrilme pozları kalbimizi dışarıya doğru açtığımız yaşam enerjimizi olumlu anlamda değiştiren pozlardır. Göğüs kafesini bacaklarımıza doğru bıraktığımız kelebek pozu gibi yoga duruşları ise kalbimizi kendimize doğru bıraktığımız pozlardır.
Boğaz Çakrası İçin Yoga Duruşları
Kendimizi ifade ettiğimiz, sesimizi, ifademizi hayata sunduğumuz, özgürlüğü tattığımız, kendimizi ifade etmek için kendimize has yaratıcı yöntemler geliştirdiğimiz alanımız Boğaz Çakramız. Tiroit bezi ile ilişkili olduğu düşünülür.
Başımızı geriye bırakarak boğazımızı açarak ya da çenemizi göğüs kafesimize doğru indirip boğaz bölgemizi sıkıştırarak yaptığımız yoga pozları Boğaz Çakramızı etkiler.
Balık pozu en sevilen boğaz açıcı pozlardan biridir.
Kalp açıcı pozlar aynı zaman da Boğaz Çakrasına da iyi gelir.
Halasana ve omuz duruşu pozları da önemli Boğaz Çakrası dengeleyici yoga duruşlarıdır.
Alın Çakrası için Yoga Duruşları
Kalıpları fark ettiğimiz, sezgisel olarak güçlendiğimiz, beş duyumuzun sunduklarını duru bir biçimde gördüğümüz ve rahatlıkla beş duyumuzun ötesine geçtiğimiz alanımız Alın Çakramız.
İki kaşın ortasında olduğu için Üçüncü Göz Çakrası olarak da anılır. Hipofiz bezi ile ilişkili olduğu düşünülüyor.
Çakra Sisteminde yukarı doğru çıktıkça meditatif alana doğru ilerleriz. Alın Çakrası fiziksel egzersizlerden ziyade meditasyonun merkezidir.
Çocuk pozu ile mükemmel bir Alın Çakrası yoga duruşudur.
Yoga pratiğimiz sırasında gözlerimiz açık ya da kapalı bakışlarımızı iki kaşımızın ortasında sabitlediğimizde de Üçüncü Gözümüz ile temas etmiş oluruz.
Tepe Çakra (Taç Çakra) için Yoga Duruşları
Burası derin bir farkındalık geliştirdiğimiz, fiziksel bedenin sınırlarını geride bıraktığımız, görünmeyen ile bağ kurmayı öğrendiğimiz, bütünleştiğimiz, dikkatimizin keskinleştiği enerji alanımızdır. Başımızın tepesinde bulunur, epifiz bezi ile ilişkili olduğu düşünülür.
Meditasyon…
Tepe Çakramızı dengeleyecek ve güçlendirecek en önemli pratiktir.
Kendimize uygun meditasyon tekniği ile yaptığımız meditasyon pratiği bize derin bir kavrayış ve farkındalık kazandıracaktır.
Meditasyona sağlıklı bir bedenle oturmak çok önemlidir. Yoga pratiğini yaptıktan sonra meditasyona oturmak dikkatimizi daha kolay toplamamızı sağlar. Ayrıca güçlü ve esnek bir beden ile meditasyon yapmak çok daha rahat gerçekleşecektir.
Çakralar birbirlerini takip eden, birbirlerini güçlendiren ya da sağlıksız çalıştıkları durumlarda birbirlerini zayıflatan bir sistemdir. Bir yoga pratiğinde sadece bir çakra üstünde durmak yerine diğer çakraları da çalışmak oldukça önemlidir.
Kök Çakra pratiğini meditasyon ile bitirmek, Tepe Çakra çalışmasına bir yoga akışı ile başlamak çok anlamlıdır.